Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | dışarı çıkmak | go out v. | ||
The first concerns the mother of a handicapped teenager who goes out to work. İlki, çalışmak için dışarı çıkan engelli bir gencin annesiyle ilgilidir. More Sentences |
||||
General | dışarı çıkmak | move out v. | ||
Tom wanted Mary to move out. Tom, Mary'nin dışarı çıkmasını istedi. More Sentences |
||||
General | dışarı çıkmak | step out v. | ||
Tom has stepped out for a moment. Tom bir an için dışarıya çıktı. More Sentences |
||||
General | dışarı çıkmak | go outside v. | ||
I don't think we should go outside today. Bence bugün dışarı çıkmamalıyız. More Sentences |
||||
General | dışarı çıkmak | slip v. | ||
She slipped outside for a smoke. Sigara içmek için dışarı çıktı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | dışarı çıkmak | step outside v. | ||
Step outside. Dışarı çık. More Sentences |
||||
General | ||||
General | dışarı çıkmak | issue v. | ||
General | dışarı çıkmak | pass out v. | ||
General | dışarı çıkmak | protrude v. | ||
General | dışarı çıkmak | come up for v. | ||
General | dışarı çıkmak | outshoot v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | dışarı çıkmak | come out v. | ||
Phrasals | dışarı çıkmak | come out v. | ||
Phrasals | dışarı çıkmak | veer off v. | ||
Phrasals | dışarı çıkmak | come out v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | dışarı çıkmak | go for v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | dışarı çıkmak | come out for v. | ||
Idioms | dışarı çıkmak | pull stakes v. | ||
Technical | ||||
Technical | dışarı çıkmak | pop out v. | ||
Archaic | ||||
Archaic | dışarı çıkmak | look out v. | ||
Archaic | dışarı çıkmak | outgrow v. |